Oregon Teknoloji, 2023 vizyonunu nakliyecilerle paylaştı Oregon Teknoloji, 2023 vizyonunu nakliyecilerle paylaştı
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ali Çiçekli, karayolu taşımacılarının maliyet artışının tahammül sınırını aştığını belirterek, "Ülkemiz ekonomisinin içinden geçtiği zorlu süreç herkesçe bilinmektedir. Reel sektörlerin neredeyse tamamı zor günler geçirmekte ve deyim yerindeyse ayakta durma mücadelesi vermektedir. Ancak, ihracat ve ithalatımızı oluşturan ve dış ticaretimizde hayati önem arz eden uluslararası taşımacılık, artan maliyet baskısını üzerinde en çok hisseden sektörlerin başında gelmektedir. Katlanarak artan yakıt fiyatlarına ilaveten lastik, yedek parça ve diğer birçok gider kalemlerindeki artışlar taşımacının maliyetini sene başına göre yaklaşık yarı yarıya artırmıştır." dedi. DENGE BOZULDU, DÖNÜŞ YÜKÜ BULUNAMIYOR Çiçekli'nin konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle devam ediyor: Döviz kurlarındaki hızlı artışa paralel olarak artan maliyetlerin yanı sıra işlerdeki durgunluk maliyetlere daha çok baskı yapmakta ve taşımacı, zarara katlanarak, ayakta durmaya çalışmaktadır. Ancak bu, sürdürülebilir bir durum değildir. Zira, batıya yönelik kara taşımacılığımız çift yön olarak kurgulanmış ve yıllardan beri ihracat/ithalat dengesi üzerine yapılmaktadır. Ne var ki, son aylarda ithalatta yaşanan durgunluk ve belirsizlik ihracat/ithalat taşıma dengesini ciddi ölçüde bozmuştur. Öyle ki, dönüşte ithalat yükü taşıma varsayımıyla batıya yük taşıyan taşımacı, dönüş ithalat yükü bulamamaktadır. İthalat yükü bulabilmek için uzun zamanlar gittiği ülkede boş beklemekte ya da sonunda yine de yük bulamayıp ülkemize boş dönmektedir. Sefer gidiş/dönüş maliyeti ancak çift taraflı yük taşınması halinde karşılanabilmektedir. Oysa dönüş ithalat yükü bulamadan (ya da bulsa bile navlunu çok düşük) dönüş yapan taşımacı ciddi zarar etmektedir. Buna ilaveten, bu yılın başında ihale taahhüdü yada sözleşme ile yıl boyunca sabit fiyat üzerinden ihracat taşıması yapmak zorunda kalan taşımacının zararı çok daha fazladır.Zira yıl başında yasal kurumlarca açıklanan döviz kuru artış beklentisi, düşük enflasyon hedefi ve dış ticarete dayalı büyüme hedefine göre navlun fiyatı vererek taahhüde giren taşımacı beklenmeyen ve öngörülemeyen bir durumla karşı karşıyadır. Karayolu taşımacıları olarak ülkemizin içinden geçtiği bu zorlu süreci mümkün olan en yakın zamanda atlatacağına inanıyoruz.Bu konuda her zaman devletimizin yanında olduğumuzu ve üzerimize düşen fedakarlığa her zaman olduğu gibi yine de katlanmaya hazır olduğumuzu güçlü şekilde ifade etmek isteriz. Ancak, her biri milli bir değer ve varlık olan araçlarımız ile taşımacılığımızın ayakta durması için bazı önlemlerin alınmasında fayda mülahaza etmekteyiz. Bu bağlamda, başta sektör olarak birbirimizle dayanışmayı artırmalıyız. Bunun yanında ve en önemlisi, müşterilerimiz  olan ihracatçılarımızın aynı gemide olduğumuz bilinciyle Türk taşımacılığına sahip çıkarak destek olmasıdır.’’Güçlü Lojistik, Güçlü Türkiye’’ sloganından yola çıkarak taşımacılığımızın ciddi yaralar almadan bu zorlu süreçten çıkması için yapılmasında fayda mülahaza ettiğimiz bazı önemli noktalara dikkat çekmek isteriz. YERLİ VE MİLLİ DURUŞ ŞARTTIR 1-Taşımacılığın yegane meslek kuruluşu olan UND ile birlikte TOBB Lojistik Meclisinin sektör sorunlarına etkin çözüm bulunması amacıyla daha aktif ve hızlı aksiyon alması önem arz etmektedir. 2-Başta TİM olmak üzere ,TOBB ve  diğer tüm ilgili sektör kuruluşlarının, hizmet ihracatçısı sıfatı da taşıyan Türk taşımacılığını daha çok sahiplenmesi son derece önemlidir. 3-Sayın Cumhurbaşkanımız ve Hükümetimizin ‘yerli ve milli duruş’ direktifine paralel olarak, ihracatçılarımız ve ithalatçılarımızın yabancı taşımacılar yerine Türk taşımacılarını tercih etmesini milli bir duruş ve sorumluluk gereği olarak algılamaktayız.Bu şekilde yapılacak tercihle her yıl yabancı karayolu taşımacılara ödenen yaklaşık 1,5 milyar Euro üzerindeki navlun bedeli dövizin yurt dışına çıkması da önlenmiş olacaktır. Aynı şekilde, devletimizden Türk taşımacılarının tercih edilmesini sağlayacak teşvik edici ve düzenleyici tedbirlerin alınmasını ümit etmekteyiz. 4-Sektör kamuoyunda ‘sürücü davaları’ olarak da bilinen ve sayıları binlerce ifade edilen tazminat davalarının adil bir şekilde sonlanması ve kalıcı bir iş barışı sağlanmasını teminen gerekli yasal düzenlemelerin yapılması önem arz etmektedir. Taşımacı işverenin üzerinde Demokles'in kılıcı gibi duran ve yine işverenin maalesef peşinen yenik olarak başladığı bu tazminat davalaşmaları, emekçi sürücüleri de mağdur etmeyecek şekilde, bir an önce son bulmalıdır. 5-Döviz kurlarındaki dalgalanmalardan kaynaklı kur farkı zararlarının taşımacı ve ihracatçı arasında paylaşılmasını teminen, navlun ödemelerinin Türk Lirası cinsinden peşin yada tahsilat günündeki döviz satış kurundan yapılması konusunda ihracatçılarımızın mutabakat etmesi beklenmektedir. 6-İhracat navlun fiyatları, konjonktürel gelişmelere paralel olarak artmalıdır. Ne var ki, bu  yıl başlarında ve sabit fiyatla sözleşme yapan taşımacılarımızın mağduriyetinin önlenmesini teminen, milletçe ekonomik savaş verdiğimiz bu dönemde, o sözleşmelerin de revize edilmesi konusunda ihracatçılarımızın anlayış göstermesini umut etmekteyiz. 7-Ortadoğu ve Asya Ülkelerine taşıma yapan Güneydoğu-Doğu Bölgesi taşımacılarımızın uzun bir süredir neredeyse tekerleri dönmemektedir. Bölgede kalıcı barışın tesis edilip bölgesel ticaretin yeniden canlandırılması için devletimizin alacağı her türlü tedbire tam destek veriyoruz.Ancak bölge taşımacılarımızın bu süreçten en az zararla çıkmasını sağlamak üzere  devletimizin bazı destekleyici ek tedbirleri almasını umut ediyoruz. 8-Başta Gümrük İdarelerimiz olmak üzere tüm Kamu Kurum ve Kuruluşlarından Türk taşımacısının önünü açacak ve yabancılara karşı rekabetçi olabilmesini sağlayacak yaklaşım içerisinde olmasını beklemekteyiz. Bu duygu ve düşüncelerle; sektör olarak, milletimiz ve devletimizin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade eder, bu ekonomik savaştan hep birlikte zaferle çıkacağımıza olan inancımızla tüm taşımacılarımıza sabır ve güç diliyoruz."

Editör: TE Bilisim