Mercedes-Benz elektrikli dönüşüm ve müşteri deneyimi odağıyla liderliğini sürdürüyor Mercedes-Benz elektrikli dönüşüm ve müşteri deneyimi odağıyla liderliğini sürdürüyor
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD), lojistik sektörünün 2019 yılı değerlendirmesini ve 2020 yılına dair öngörülerini paylaştığı toplantıda, UTİKAD ile Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tuna ve ekibi tarafından hazırlanan "Lojistik Eğilimler ve Beklentiler Araştırması", Prof. Dr. Tuna'nın sunumu da basınla paylaşıldı. Prof. Dr. Okan Tuna, öncelikle yaptıkları araştırmanın yöntemi hakkında bilgi verdi. Daha sonra araştırmanın sonuçlarını özetledi. Araştırma, Prof. Dr. Okan Tuna’nın liderliğinde, Defne Angın, Demir Ali Akyar ve H. Tuğba Bafra tarafından yapıldı. Araştırmanın örneklemini UTİKAD üyesi firmalar oluşturuyor. Bu kapsamda 477 işletmeye yönelik olarak araştırma soruları hazırlandı. Çalışmada sorulan soruların başlıklarını, sektördeki güven ortamı, lojistik ekosistemindeki gelişmeler, firmaların finansman ve yatırım konularındaki görüşleri, insan kaynakları, dijitalleşme ve endüstri 4.0 gelişmeleri, sürdürülebilirlik ve kamu ilişkileri oluşturuyor. Araştırmada, lojistik hizmetlerden yararlanan firmalar çalışmanın kapsamı dışında bırakıldı. Raporda sunulan tespit ve öngörülerin temelini oluşturacak verilerin toplanmasında saha araştırması yöntemi kullanıldı. İşte söz konusu araştırmadan özetler: Söz konusu araştırmaya göre, “Lojistik sektörü 2020 yılının ilk 6 ayı için, Türkiye’nin makro ekonomik hedeflerine ulaşmasına ihtiyatlı bakıyor.” Güven ortamını tanımlamak amacıyla, araştırmaya katılan işletmelere üç farklı soruldu, İlk soru, “Sektördeki güven ortamı”nı belirlemek amacıyla işlerinizin hacminde son 6 ay içerisinde nasıl bir değişim olmuştur” şeklinde katılımcılara sunuldu. Lojistik işletmeleri, 2019 yılının son 6 ayı için yüzde 42,22 gibi yüksek bir oran ile işlerinin aynı düzeyde kaldığını belirttiler. İşleriyle ilgili olumsuz geri bildirimde bulunanların oranı yüzde 20 ile azımsanamayacak bir seviyede ölçüldü. Olumlu değerlendirme oranı ise yüzde 33,33 seviyesinde. Lojistik sektörü için, 2019 yılının ikinci ayı her ne kadar rahat geçmese de araştırmaya katılan işletmelerin hiçbirinin çok olumsuz değerlendirmesinde bulunmaması sektörün 2020 yılı ilk 6 ayı için ihtiyatlı sinyaller verdiği anlamında yorumlanabilir. Diğer taraftan, lojistik sektöründeki talebin türetilmiş bir talep olduğu yani farklı sektörlerin taleplerinden etkilendiği bilinen bir gerçektir. Bu anlamda, 2019 yılının son 6 ayında özellikle, otomotiv, inşaat, tekstil ve hazır giyim gibi sektörlerde yaşana daralma doğal olarak lojistik sektörünü de etkilemiştir. Lojistik ekosistemini tanımlamak amacıyla, katılımcılara alt farklı  soru sorulmuştur. İlk soru, 2019 yılının son 6 ayı kapsamında, “sizce lojistik sektörünün karşılaştığı sorunlar neler olmuştur” şeklinde katılımcılara yöneltildi. Katılımcıların yüzde 53,33’ü lojistik sektörünün karşılaştığı temel sorunu ‘stratejik plan eksikliği’ olarak belirtildi. Diğer önemli sorunlar ise, ‘fiyat odaklı rekabet (yüzde 46,67), ‘kalifiye insan kaynağı (yüzde 42,22) ve ‘mevzuat eksiklikleri (yüzde 31,11) olarak öne çıkmaktadır. Ortaya çıkan temel sorunların, son 10 yıl içerisinde bu kapsamda yapılan araştırmalara benzer bir sonuç ortaya çıkardığı gözlenmektedir. Stratejik plan eksikliğin, en önemli sorunlardan biri olmasının en önemli nedeni, Türkiye’de lojistik sektörünün küçük ve orta boylu işletmeler tarafından ağırlıkla temsil edilmesinden kaynaklanmaktadır. Sektörün son yıllarda ‘katma değerli’ hizmetlere yatırım yapıyor olmasına rağmen, ‘fiyat odaklı rekabet’ sorunun bertaraf edilemediği de tespit edildi. “Lojistik sektöründe rekabetin büyük oranda fiyat odaklı bir yapıda olduğu gerçeği devam ediyor” Lojistik ekosistemi kapsamında, katılımcılara sorulan ikinci soru, ‘4 temel faktöre göre (fiyat, kalite, hizmet hızı, hizmet çeşitliliği) sektördeki rekabet seviyesini’ tanımlayın şeklinde olmuştur. Katılımcıların yüzde 86,67’si fiyattaki rekabet seviyesini ‘yüksek’ olarak tanımlarken, ‘kalite’ faktöründeki (yüzde 53,33) ‘hizmet hızındaki’ (yüzde 51,11) ve ‘hizmet çeşitliliğindeki’ (yüzde 57,78) rekabet seviyelerini ise ortaya seviye olarak belirttiler. Ortaya çıkan değerlendirmenin, lojistik ekosistemi kapsamında sorulan ilk soruyu da desteklediği gözlenmektedir. Ortaya çıkan sonuç: Türkiye’de lojistik sektörünün ‘fiyat’ konusunda çok büyük bir rekabet olduğu gerçeğidir.’ Bu gerçek, özellikle küçük ve orta boylu işletmelerin sektörde sürdürülebilirliği konusunda önemli sorunlar ortaya çıkarabilmektedir.” Araştırmanın diğer başlıkları ve özet sonuçları ise şöyle: SEKTÖRLERE GÖRE BEKLENTİLER Otomotiv ve tekstil/hazır giyimde fırsatlar azalırken; e-ticaret, sektöre yeni fırsatlar sunuyor. FİNANSMAN VE YATIRIM ORTAMI Lojistik sektörü, 2020 yılının ilk 6 ayında yatırım yapmaya istekli, yatırım yapılması planlanan alan ise büyük oranda teknoloji. İNSAN KAYNAKLARI İstihdam ve eğitim bütçeleri 2019 yılının ikinci yarısında sabit kaldı. DİJİTALLEŞME VE ENDÜSTRİ 4.0 Endüstri 4.0 ile lojistik sektöründe, verimlilik, hizmet hızı, kalite ve karlılıkta artış bekleniyor. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Sektör sürdürülebilirliğin öneminin farkında ancak bu konuda yapılan faaliyetler ve yatırımlar düşük seviyede. KAMU İLİŞKİLERİ Sektör, kamudan mevzuat düzenlemeleri ile denetim ve standartlaşmaya ağırlık vermesini bekliyor.                  

Editör: TE Bilisim