OTOMOBİL

Sahte ve yan sanayi parçalardaki büyük tehlikeye dikkat!

Pandemi sebebiyle sahte ve taklit yedek parça üretimlerinde de artışa neden oldu.

Abone Ol

Pandemi sebebiyle üretim ve tedarik süreçlerinde yaşanan sıkıntılar, sahte ve taklit yedek parça üretimlerinde de artışa neden oldu. Yükselen maliyetler ve kur seviyesiyle birlikte sahte, taklit parçaların ve onaysız yan sanayi parçaların merdiven altı tamirhaneler tarafından sıklıkla tercih edildiğini, fakat görünmez bir tehlikenin ortaya çıktığını dile getirerek çarpıcı açıklamalarda bulunan Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem "Özellikle periyodik bakımlarda kullanılan filtreler, motor yağı, balata ve disk gibi sıklıkla değiştirilmesi gereken parçalarda sahtecilik yüksek düzeyde. Tüm sürücüler ve yolcuların sürüş güvenliğini tehlikeye atan bu ürünler, çok düşük satış fiyatlarıyla kendisini ele veriyor. Sahip olduğunuz otomobilin ikinci el fiyatını da düşürecek taklit parçalar araçlarda ağır hasarlara yol açıyor. Tüketicilerin onarım garantisi veren, yaptığı işlemlerin arkasında duran ve OEM (Orijinal Ekipman Üreticisi) parça kullanan servislerin tercih edilmesini öneriyoruz." şeklinde sözlerine devam etti.

İkinci el araç pazarına olan ilginin artışı, pandemiyle birlikte üretim ve tedarik zincirindeki aksamalar, otomotivde satış sonrası hizmetlerde birçok problemin artmasına neden oldu. Yedek parça fiyatlarında geçtiğimiz sene yaşanan ortalama yüzde 30'luk fiyat artışıysa, korsan parça üreticilerini harekete geçirdi. Türkiye, Uzakdoğu ve Doğu Avrupa'da sahte ve taklit parça üretiminin dikkat çekici seviyelere ulaştığını belirten Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem "Çok ucuz maliyetli tamirhanelerde yapılan standart dışı onarımlar ve kullanılan sahte parçalar, gözle görünmeyen çok büyük bir tehlikenin kapısını aralıyor. Aracınız için verilen bakım ve onarım ücreti belirgin şekilde düşükse, dikkatle yaklaşılmasını, öncelikle kullanılacak parçaların fiyat araştırılmasının yapılmasını öneriyoruz. Özellikle fren diski ve balataları, debriyaj balataları, yürüyen aksam elemanları, hava ve polen filtreleriyle motor yağları en çok taklit edilen ürünler. Araçlarda yüz binlerce TL'yi bulabilecek ağır hasarlara yol açan bu parçalar, trafikte kaza riskini de artırarak sürüş güvenliğini tehlikeye atıyor. Hiçbir AR-GE çalışması yapılmadan merdiven altı atölyelerde el yordamıyla üretilen bir fren balatası, frenlerin çabuk ısınmasına ve sonucunda frenlerin tutmamasına yol açar. Bu yüzden tüketicilerin TSE belgeli, yaptığı onarımın arkasında duran, garanti verebilen ve OEM (Orijinal Ekipman Üreticisi) parça kullanan servisleri tercih etmesini şiddetle öneriyoruz." dedi.

OEM parça sayesinde otomobilin garantisi bozulmuyor!

Araç sahibi olmanın zorlaştığı son dönemde, otomobillerin ikinci el değerinin korunmasının büyük önem taşıdığına değinen Erdem, OEM parça kullanılan araçlarda arıza riskinin minimuma indiğini ve ikinci el değerini yükselttiğini söyledi. "Hiçbir otomobil üreticisi, üretim aşamasında tüm parçaları tek başına üretmez ve dışarıdan da tedarik sağlar. OEM parçalar, üreticilerin tavsiye ettiği ve onay verdiği, üretimde kullandığı, fonksiyonel olarak hiçbir farkı olmayan ürünlerdir. Üstelik önemli bir fiyat avantajına sahip OEM parçalar ve TSE 12047 HYB belgesini taşıyan özel otomobil servislerinde, sıfır kilometre araçlara verilen üretici garantisi bozulmaz. Garantiyi distribütör ya da bayi değil, üretici vermektedir. Bu da maliyet açısından sürücüleri rahatlatırken, araçlarının ikinci el değerini de yükseltecektir." şeklinde sözlerine devam etti.

Sürücüler yan sanayi parçalarda da onay aramalı

Markanın başındaki isim, yan sanayi parçaların kullanımı hakkında da görüşlerini paylaştı. Yan sanayi parça probleminin en çok Çin menşeili ürünler yüzünden ortaya çıktığını söyleyen Erdem, çoğunlukla 5. sınıf kalitesiz malzemeden üretilen birçok parçanın, otomobillere montaj aşamasında dahi uymadığına dikkat çekti. Otomobil üreticilerinin iznine ya da tesciline tabii olmadan üretilen yan sanayi parçalarda, rüştünü ispatlamış ve belirli bir geçmişi olan yan sanayi markalarının tercih edilebileceğini, fakat bu parçalarda TSE ya da Avrupa Birliği standartlarına uygunluk onaylarının kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizdi.