Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirdiği ‘Yeniliğe Yolculuk’ buluşmasında, kuruluşundan bugüne geçen 18 ayda aldığı mesafeyi ve Türkiye’de teknolojik dönüşüme nasıl öncülük edeceğini paylaştı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile perakende, otomotiv, telekomünikasyon ve tüketici elektroniği gibi farklı alanlarda deneyimleri olan Anadolu Grubu, BMC, Kök Grubu, Turkcell, Zorlu Grubu’nun sinerjisi ve daha önce Türkiye’de benzeri olmayan bir iş birliği modeliyle kurulan TOGG, otomotivin mobilite ekosistemine dönüştüğünün habercisi ilk ön gösterim araçlarını ülkemiz ve dünya sahnesine çıkardı.
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) 2022 yılında üretimine başlayacağı, geliştirme süreci devam eden C-SUV modelinin ön gösterim versiyonunu tanıttı. Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde gerçekleşen Yeniliğe Yolculuk Buluşmasında C-SUV modeliyle birlikte bir de C- Sedan konsepti gösterildi. Resmi kuruluşu 28 Haziran 2018’de gerçekleşen ve kuruluşundan 18 ay sonra tasarım ve mühendislik çalışmalarının geldiği noktayı gösteren ilk ön gösterim aracını ve Sedan konseptini gün ışığına çıkaran TOGG, Türk Otomotiv endüstrisinin kalbi olan Marmara Bölgesi’nde kurulacak fabrikasının temelini 2020 yılında atacak. 2030 yılına kadar ise fikri ve sınai mülkiyet hakları tamamen kendisine ait bir ortak e-platform üzerinde 5 farklı model üretecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Üyeleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve TOGG Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu hissedarları, İş dünyası temsilcileri ile TOGG çalışanları ve yakınlarının katıldığı 2 bin kişilik bir davetli topluğuyla gerçekleşen buluşmanın sonunda sahneye çıkan Türkiye’nin ilk otomobilleri büyük bir coşku ve beğeniyle karşılandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2023 hedefleri içinde stratejik öneme sahip projelerden biri olarak değerlendirilen Türkiye’nin Otomobili, hedeflenen teknolojik dönüşümün de öncülerinden olacak.
Projenin hemen başında 2 ayrı özgün patenti kayda geçirerek iddiasının altını çizen TOGG, birçok ‘ilk’ ve ‘en’leri ile de Türkiye’de mobilite ekosisteminin akıllı cihazlar etrafında gelişimi harekete geçirecek. Üretime başlayacağı 2022 yıllı itibariyle de Avrupa’nın klasik olmayan doğuştan elektrikli ilk SUV üreticisi olarak endüstride yerini alacak.
Yarım asırlık hayale bir adım daha yaklaştık
TOBB Başkanı ve TOGG Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, törende yaptığı konuşmada Türkiye’nin yarım asırlık hayaline bir adım daha yaklaştıklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “2017’de TOBB Genel Kurulu’nda sayın Cumhurbaşkanımız bize bir çağrı yapmış ve bu işi bizim üstlenmemizi istemişti. Biz de yola çıktık ve babayiğitlerimizi bir araya getirdik. Rabbimize şükürler olsun, verdiğimiz sözün arkasındayız. Otomotiv sektörü kabuk değiştiriyor. Ve bizim için yeni bir fırsat penceresi açılıyor. 1960’larda bu fırsatı kaçırmıştık. Devrim arabasına sahip çıkamamış ve Türkiye’nin otomobili yapamamıştık. Bugüne kadar çok denedik, çok konuştuk ama başaramadık. Ama bu sefer Allah’ın izniyle başaracağız.”
Bir otomobilden fazlasını yapıyoruz
“Niye Türkiye’nin otomobili diyoruz biliyor musunuz?” diyen Hisarcıklıoğlu, “Çünkü sadece üretilmeyecek, markası da bizim olacak, patenti de bizim olacak, tasarımı da bizim olacak. Lisans almayacağız, lisans satacağız. Montaj yapmayacağız, montaj yaptıracağız. Başkasının patenti için çalışmayacağız, kendi patentlerimiz için yabancı mühendisleri çalıştıracağız. Allah’ın izni, milletimizin inancı, sonra Cumhurbaşkanımızın destekleriyle bu işi başaracağız. 2022’de de inşallah ilk aracımızı hep birlikte banttan indireceğiz. İşte bu yüzden, Türkiye’nin Otomobili, sadece yerli marka araba yapmak değildir. Türkiye’nin Otomobili bir otomobilden daha fazlasıdır. Türkiye’nin Otomobili meydan okumadır. Türkiye’nin Otomobili teknolojik dönüşümdür, küresel markadır, 20 bin ilave istihdamdır, 7,5 milyar dolar daha az cari açıktır. Dönüşüm daha yeni başladı Yeniliğe Yolculuk buluşmasında otomotivin mobilite ekosistemine dönüşümünü anlatan TOGG CEO’su M. Gürcan Karakaş da, dünyada oyunun kurallarının değiştiğine vurgu yaparak ‘Türkiye’nin Otomobili’ projesine doğru zamanda ve doğru yerde start verildiğini söyledi. Teknoloji alanında, sosyal alanlarda ve düzenleyici kurumların kararlarında etkisi yoğun biçimde hissedilen mega trendlerin otomobili ev ve işten sonra yeni bir yaşam alanına dönüştürdüğünü ifade eden Karakaş, “Bu dönüşümle otomotivdeki kâr havuzları el değiştiriyor. Sektörde büyüme talep bazlı mobilite, veri bazlı iş modelleri, otonom ve paylaşım çözümleri gibi daha kârlı yeni işlerden gelecek” diye konuştu. Karakaş, “Dünyada elektrikli ve bağlantılı otomobil yarışında herkes yolun başında. Bu yarışta çevik, yaratıcı, iş birliğine açık ve kullanıcı odaklı organizasyonlar başarılı olacak. Biz de doğru zamanda doğru yerdeyiz.” diye sözlerine devam etti.
[caption id="attachment_21660" align="alignnone" width="576"] TOGG CEO’su M. Gürcan Karakaş.[/caption] Üretecekleri ilk aracın bir SUV olduğunu belirten Karakaş, bunun nedenini ise şöyle anlattı:
“Dünyada ve Türkiye’de son 5 yılda en hızlı büyüyen ve gelecek 5 yılda en hızlı büyüyecek segment SUV. Bunun yanında Türk tüketicilerinin sahip olmayı en fazla istediği ancak yerli alternatifin yok denecek kadar az olduğu bu segmentin beğenilen bir marka oluşturmak için en uygun başlangıç olduğunu biliyoruz.” Fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 Türkiye’nin Türkiye’nin Otomobili’nin fikri ve sınai mülkiyet haklarının yüzde 100 Türkiye’ye ait olduğunu belirten M. Gürcan Karakaş, “Profesyonel bir bütünlükle, Türkiye’nin küresel markasını ortaya çıkarmak için var gücümüzle ve dünyanın en iyileriyle çalışıyoruz. Daha yola çıkarken 15 yıllık yol haritamızı adım adım planladık. Ortalama iş tecrübeleri 10 yılın üzerinde, işinin ehli, işine adanmış, küresel tecrübesi olan, ağırlıklı mühendislerden kurulu bir ekip oluşturduk. Her geçen gün büyüyen ekibimiz 114 kişiye ulaştı. Çevik, hızlı kararlar alabilen bir organizasyon oluşturduk ve kullanıcı odaklı bir yaklaşım benimseyerek, her faaliyetimizde pazar ve kullanıcı beklentilerine kulak veriyoruz. Ülkemizin tüm tecrübe ve yetkinliklerini önemsiyoruz. Varsa ülkemizdeki, ülkemizde henüz yoksa dünyadaki en iyi iş ortaklarını bulup onlarla kendi mühendislerimizin yönetiminde iş birliği yaptık, yapmaya devam ediyoruz. En önemlisi, dünyanın önemli oyuncularını inceleyerek ve kıyaslayarak belirlediğimiz “olmazsa olmaz başarı kriterlerinden” taviz vermeden yol alıyoruz. Yeni bir otomobil markasını inşa ederken aynı zamanda küresel bir marka ortaya çıkarıp dünya ile rekabete giriyoruz. Geniş ürün gamıyla, tasarımsal cazibesi, teknolojik yetenekleri, endüstriyel gücü ve kültürümüzden ilham alan detayları ile Türkiye’nin Otomobili’ne kavuşacağız.” dedi.
Teknolojik dönüşümü gerçekleştirmek için ülkelerde uygulama platformlarına ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Karakaş “Otomobilin akıllı bir cihaza dönüşmesi sürecinde ortaya çıkacak yeni teknoloji ve yeni iş fikirlerinin uygulanabilmesi, kullanıcılara ulaştırılabilmesi için bir platform haline geleceğiz. Teknolojinin zirvesinde gezinen, mühendisliği ile meydan okuyan, Türkiye’nin üretim gücü ve yetkinlikleriyle ortaya çıkan ‘Türkiye’nin Otomobili’ etrafında oluşacak mobilite ekosistemimiz birçok yeni iş modellerini ve girişimleri tetikleyecek. Bunun dünyada da ses getireceğine inanıyoruz.” diye konuştu.
Cep telefonundaki dönüşüm otomobilde de yaşanıyor Türkiye’nin Otomobili’nin, beraberinde bir mobilite ekosisteminin oluşmasına da olanak sağlayacağını söyleyen M. Gürcan Karakaş, “Müşteri beklentileri değişiyor, cep telefonlarının akıllı telefonlara dönüşümünde yaşananlar otomobil dünyasında yineleniyor. Otomobil akıllı bir cihaza, yeni bir yaşam alanına dönüşüyor. Bu trendi gözeterek geliştirdiğimiz otomobilimiz bir teknoloji platformu olarak birçok sektörde yeni girişimlerin uygulama alanı olacak ve dünyaya açılmalarının önünü açacak.” diye konuştu.
Karakaş, “Klasik otomotiv endüstrisi, yerini daha güvenli, verimli, zaman kazandıran ve ulaşım bütünlüğü sağlayan mobilite ekosistemine bırakıyor. Klasik dünyanın büyük otomotiv şirketleri dönüşmekte zorlanırken daha çevik, yaratıcı, iş birliğine açık, kullanıcı odaklı TOGG’un da içinde yer aldığı yeni girişimlerin otomotiv endüstrisinin kâr havuzundan alacağı pay her geçen gün daha fazla artıyor. TOGG Türkiye’de tedarik sanayiinin de dönüşerek geleceğin mobilite dünyasında varlığını sürdürmesine öncülük ederek katkıda bulunuyor” dedi.
Konuşmasında küresel bir marka oluşturma hedeflerini de ifade eden TOGG CEO’su Karakaş, tıpkı üründe olduğu gibi marka çalışmalarına da pazar araştırmasıyla başladıklarını, hedef kitleyibelirleyip müşterilerin beklentilerini bilinçaltı boyutunda anlamak için ileri araştırmalar yaptıklarını anlattı. “Marka özümüzü bu doğrultuda tanımladık” diyen Karakaş, “Şu anda marka adını belirleme ve test etme aşamasındayız, önümüzdeki yılın ortasına kadar da tamamlayacağız. Özgün, güçlü, özgüvenli, dönüşen, dönüştürensamimi ve yenilikçi bir öze sahip olması gereken marka ismini belirlerken çekici, kültürel ve global dile uygun ve tescil edilebilir olması önemlidir” şeklinde konuştu. “TOGG tasarım ekibinin yanında deneyimli tasarımcı Murat Günak da vardı” TOGG’un ‘Yeniliğe Yolculuk’ buluşması sunumunun sonunda, ilk kez gün ışığına çıkan Türkiye’nin Otomobili’nin tasarım sürecini de anlatan Gürcan Karakaş, tasarım hedeflerini ve aracın teknik tanımını pazar araştırmalardan çıkan sonuçlara dayanarak 6 kişilik TOGG ekibiyle gerçekleştirdiklerini belirterek “Hem başlangıçta yerli ve yabancı 18 olan tasarım evi sayısının 3’e indirilmesinde, hem nihai tasarım temasının oluşumunda hem de bu temayı 3 boyutlu hale getiren Pininfarina’nın seçimi sürecinde dünyaca ünlü tasarımcımız Murat Günak’tan destek aldık. Kültürümüzden ilham alarak geliştirdiğimiz ve sahibi olduğumuz özgün tasarımımızı eylül ayında uluslararası boyutta tescil ettirdik.” dedi.
M. Gürcan Karakaş sözlerinin sonunda, #Yeniliğeyolculuk’un aynı zamanda #YeniLige yolculuk olduğunu ve TOGG’un küresel mobilite dünyasının yeni liginde Türkiye’yi gururla temsil edecek ilk şirket olacağını vurguladı. Sözlerini “Yeniliğe yolculuğumuza eşlik ettiğiniz için teşekkür ederiz, yeni lige hoş geldiniz.” diye tamamladı.
TOGG, 2022 yılında C-SUV modeli pazara çıktığında, Avrupa’nın klasik olmayan doğuştan elektrikli ilk SUV üreticisi olacak. Türkiye’nin ilk doğuştan elektrikli, sıfır emisyonlu ve akıllı otomobili olarak üretilecek C-SUV modeli, bu ilklerin yanı sıra sınıfının en uzun aks mesafesi, en geniş iç hacmi, en iyi hızlanma performansı ve en düşük toplam sahip olma maliyeti gibi özellikleriyle de rakiplerinin önünde yer alması iddiasında. 

TOGG mühendis ve tasarımcıları tarafından ortaya konan, fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 Türkiye’ye ait doğuştan elektrikli modüler araç platformu üzerine geliştirilmekte olan Türkiye’nin otomobili, tasarım sürecinde de bir ilke imza attı.

Tasarım süreci kapsamında Türkiye’den ve dünyadan toplamda 18 tasarım evi, TOGG’un belirlediği 6 farklı kriter ile objektif bir değerlendirmeye alındı. Murat Günak’ın da yanında yer aldığı TOGG Tasarım Ekibi yaptığı değerlendirmede en yüksek skoru alan 3 tasarım eviyle sürece devam etme kararı verdi. Türkiye’nin otomobilinin tasarımını belirlemek için ülkemizde geniş kitlelerle yapılan otomobil satın alma davranışları araştırmasındaki bulgular doğrultusunda hazırlanan ipuçları bu 3 tasarım eviyle paylaşılarak 2 boyutlu tasarım yarışması süreci başladı.

4 aşamalı olarak kurgulanan yarışma toplamda 6 ay sürdü

Bu süre zarfında 100ün üzerinde farklı tema değerlendirildi, tüketici araştırmalarında tespit edilen beklentiler tasarım evlerine geribildirim olarak verildi.  Süreç tamamlandığında her tasarım evinden gelen bir dış ve bir iç tasarım çalışması Türkiye’de geniş kitlelerle test edildi. Ortaya çıkan sonuç yine TOGG Tasarım Ekibi tarafından endüstrileşmeye uygunluğu konusunda değerlendirildi. Bu aşamalardan sonra dünyanın en iyilerinden Pininfarina tasarım evi iş ortağı olarak seçildi ve 3 boyutlu tasarım aşamasına geçildi.

Türk tüketicilerinin içgörüleri doğrultusunda TOGG Tasarım ekibi ve Pininfarina tasarım evinin ortak çalışmaları sonucunda sadece Türkiye’de değil; dünyanın farklı coğrafyalarında da beğeni ile kabul görecek özgün bir tasarım dili ortaya kondu.

Tasarımın vücut bulup 3 boyutlu hale geldiği ön gösterim versiyonu SUV ve konsept Sedan modellerinin dış tasarımında yer alan belirgin ve keskin hatlar otomobillerin sağlam ve güçlü karakterini dışa vururken aynı zamanda önümüzdeki yıllarda genişleyecek ürün gamının dizayn DNA’sını oluşturuyor.

SUV modelin keskin hatları, önden başlayıp yan ve arka tasarımında akıcı bir devamlılık gösteren yalın ve net çizgiler ile hayat bularak Türkiye’nin otomobiline özgün ve modern bir görünüm kazandırıyor. Izgara ve far grubu tasarımıyla tüm bakışları üzerine çeken etkileyici ön yüzü şekillendiren göz alıcı krom detaylar yan ve arka tasarımda da devamlılık sağlayarak otomobilin prestijli görünümünü tamamlıyor.

Türkiye’nin otomobili, modern ve özgün tasarımında Anadolu topraklarının köklü simgelerinden biri olan laleden esinlendi. Otomobilin yoldaki imzası olarak algılanacak ön ızgarasına, bütünsel şıklığı tamamlayan jantlarına ve iç mekan detaylarına modern bir incelikle işlenen lale figürleri ile birlikte Selçuklu dönemi esintileri coğrafyamızın kültür mirası ile olan bağı vurguluyor.

Keskin hatları ve akıcı dış tasarım çizgileri ile kullanıcısını karşılayan otomobilin mekânında ise özenle seçilmiş, kaliteli ve şık malzemelerle birlikte yüksek teknoloji yer alıyor.

Sürücü ile birlikte tüm yolcuları kucaklayan dijital bilgi-eğlence ekranı hem bilgilerin kolaylıkla takibini hem de yolcuya özel içeriğin görünürlüğünü sağlıyor. Otomobilin sahip olduğu ileri teknolojiyi sadelikle iç mekan tasarımına yansıtan ekran otomobilin akıllı bir yaşam alanına dönüşümünü destekliyor.

Orta konsol otomobilinin iç mekanının en önemli stil ve fonksiyon özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Uçak kokpitini hatırlatan form üzerinde vites ve elektronik park freni fonksiyonlarını barındıran konsol, ergonomisiyle dokunmatik kumanda ekranın kontrol edilmesine de yardımcı oluyor. Dokunmatik ekranda kullanıcıyı merkeze alan ara yüzün kullanıcı dostu tasarımı, sesli komut özelliğinin de desteğiyle alışagelmiş kontrol düğmeleri ve kumanda elemanlarını olabildiğince azaltarak iç mekânın yalın ve sade tasarımını destekliyor. Türkiye’nin otomobili, teknolojiyi yalınlıkla birleştiren bu tasarım yaklaşımı ile yüksek teknolojinin karmaşık olmadan da sunulabilir olduğunu kanıtlıyor.  

Geniş ve ferah yaşam alanı

Yeni bir yaşam alanına dönüşen Türkiye’nin otomobili, C-SUV sınıfının en uzun aks mesafesine sahip olmanın getirdiği avantaj ile 5 kişilik bir aileyi rahat ve konforlu bir şekilde ağırlayacak. Kabin içindeki yüksek baş mesafesi ve sınıfının en uzun diz mesafesi sayesinde bir üst sınıfın konforunu sağlayan geniş ve ferah iç mekân, uzun yolculuklarda benzersiz bir rahatlık ve keyif sunacak.

Tamamen yeni, doğuştan elektrikli modüler araç platformu

TOGG otomobil gamının tüm modellerine altyapı oluşturacak tamamen yeni ve doğuştan elektrikli araç platformunu 3 ana başlık ile tanımlıyoruz:

1. Özgün

Otomotiv sektöründe daha önce ortaya çıkarılmış hiçbir platform ile ilişkisi olmayan, tamamıyla TOGG mühendisleri tarafından geliştirilen ve tüm fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde 100 TOGG’a ait olan, yüksek teknolojiye sahip doğuştan elektrikli ve bağlantılı platform.

2. Modüler

Azami verimlilik, konfor, dayanıklılık ve güvenlik gerekliliklerini bir arada sağlayabilen; farklı genişlik ve uzunluklara olanak veren modüler mimari.

3. Üstün

Sınıfının en uzun aks mesafesini sunarak otomobil içindeki yaşam alanının genişlik, ferahlık ve konforunu en üst düzeye taşıyan altyapı.

Elektrikli sürüş deneyimi

Türkiye’nin otomobili doğuştan elektrikli platformu ve güç aktarma organları sayesinde içten yanmalı otomobillere göre daha düşük toplam sahip olma maliyeti, daha sessiz ve daha keyifli bir sürüş sunuyor.

Türkiye’nin otomobili, yollara çıkacağı 2022 yılına kadar TOGG’un öncülüğünde yayılımını sağlayacak geniş kapsamlı şarj altyapısı sayesinde evlerde, ofislerde ve yol üzerindeki istasyonlarda şarj edilebilecek. Bağlantılı ve akıllı bir otomobil olmanın sunacağı teknolojik imkanlar ile kullanıcılar otomobillerinin şarjını kolaylıkla planlayıp yönetebilecek.

500 kilometreden fazla menzil

Otomotiv satış sonrası sektörü, mali zorluklara karşın büyümeyi sürdürüyor Otomotiv satış sonrası sektörü, mali zorluklara karşın büyümeyi sürdürüyor

Kullanıcılar, yüksek enerjili Lityum-iyon pil teknolojisinin sunacağı 2 farklı menzil alternatifi arasından ihtiyaçlarına yönelik bir seçim yapabilecek. Türkiye’nin otomobili, 300+ km. veya500+ km. menzil sağlayan 2 farklı pil seçeneği sunacak ve kullanıcıların kendileri için en uygun olanı tercih ederek otomobillerini konfigüre etmesine olanak tanıyacak.

30 dakikadan kısa sürede hızlı şarj

Türkiye’nin otomobili hızlı şarj ile 30 dakikadan kısa sürede %80 pil doluluk seviyesine ulaşabilecek. Böylece, seyahat edenler uzun yolculuklarda kısa bir kahve molası süresince dinlenirken, otomobilleri de yolculuğun kalan bölümü için hazır hale gelmiş olacak.

8 yıl pil garantisi

Türkiye’nin otomobili, ileri Lityum-iyon pil teknolojisi ve aktif termal yönetim sistemlerinin sağlayacağı teknik avantajlar sayesinde 8 yıl boyunca pil garanti güvencesine sahip olacak.

Ekonomi ve çevre duyarlılığı

Elektrikli ve bağlantılı otomobillerin içten yanmalı motorlu otomobillere göre daha yalın sistemlere sahip olması, internet üzerinden yazılım güncelleme imkânı ve kullanıcıları teknik konularda önleyici bilgiler ile uyarma olanakları teknik servis/bakım ihtiyacı en aza indirecek.

Bununla birlikte aynı mesafeyi kat etmek için daha düşük enerji gereksinimine bağlı olarak kilometre başına maliyet içten yanmalı motorlu otomobillere göre çok daha düşük olacak.

Bu temel unsurların birleşimi ile Türkiye’nin otomobili, toplam sahip olma maliyetinde önemli bir avantaja sahip olacak. Aynı zamanda sıfır zararlı gaz salınımı ile çevre duyarlılığı en yüksek otomobillerin arasında yerini alacak.

Benzersiz sürüş dinamikleri

Elektrikli motor (e-motor) teknolojisi kullanıcılarına beklentilerinin ötesinde bir deneyim sunarak sürüş standartları yeniden tanımlayacak. Türkiye’nin otomobilinin kullanıcıları dilerlerse 200 beygir güç sunan tek e-motor ile arkadan çekişli (RWD) versiyonu, veya toplam 400 beygir güç sunan iki e-motorlu tüm tekerleklerden çekiş (AWD) sistemine sahip versiyonu tercih edebilecek. Ön ve arka akslarda yer alan yüksek verimliliğe sahip iki farklı e-motor ile tüm tekerleklerden çekiş (AWD) sistemi zorlu hava ve yol koşullarında daha iyi çekiş ve daha yüksek performans sağlayacak.

Türkiye’nin otomobilinin ön aksında yer alan bağımsız MacPherson ve arka aksındak ullanılan tam bağımsız entegre süspansiyon sistemi ile sportif ve dinamik sürüş hissi, mükemmel yol tutuş ve sürüş konforu arasında ideal denge kullanıcının kontrolünde olacak.

4.8 saniyede 0-100 Km/Saat hızlanma ile rakipsiz performans

Türkiye’nin otomobili, her iki çekiş sistemi ile de benzersiz bir ivmelenme deneyimi yaşatacak. Otomobil 0 -100km/saat hızlanmasını 200 beygir güç sunan motor seçeneğinde 7,6saniyede, 400 beygir güç sunan motor seçeneğinde ise sadece 4,8 saniyede tamamlayarak rakipsiz ivmelenme performansını etkileyici bir sessizlik ve enerji tasarrufu eşliğinde sunacak.

İleri seviye güvenlik

Türkiye’nin otomobili kullanıcıları dayanıklı ve sağlam altyapıyı destekleyen ileri güvenlik sistemleri ile sürüş güvenliğinden ödün vermeyecek, yolculukların keyfini güvenle sürecek.

Pil grubunun otomobilin platformuna entegre yerleşimi sayesinde burulma direncinde %30 artış ve yüksek çarpışma dayanımı sağlayacak olan Türkiye’nin otomobili, standart olarak sunacağı 7 adet hava yastığını içeren pasif, hava kanallı ön ve arka fren diskleri ile birlikte kapsamlı aktif güvenlik sistemleri desteğiyle her türlü yol koşulunda güvenli bir sürüş sağlayacak.

Tüm bu güvenlik ögeleri ve ileri sürücü destek sistemleri sayesinde yollara çıkacağı 2022 yılının EuroNCAP 5 Yıldız güvenlik normlarını sağlayacak.

İnternet Üzerinden Güncellenebilecek Sürücü Destek Sistemleri

Türkiye’nin otomobili şehir içi trafik pilotu özelliğini de içeren ileri sürücü destek sistemleri sayesinde “Seviye 2+” otonom sürüş kabiliyetine sahip olacak ve kullanıcılarının trafikteki yükünü hafifletecek.

Otomobil, TOGG mühendisleri tarafından tasarlanan sürekli geliştirilebilir mimari sayesinde “Seviye 3 ve ötesi” otonom sürüş dönüşümüne uygun ve hazır altyapıya sahip olacak. İnternet üzerinden yapılabilecek güncellemeler ile otomobil sürekli olarak en ileri teknoloji ile geliştirilebilecek.

Bir otomobilden fazlası: Yeni akıllı yaşam alanı

Bir otomobilden daha fazlasını sunan akıllı teknolojiler ile otomobil ev ve iş yerlerinden sonra üçüncü bir yaşam alanı olacak.

Türkiye’nin otomobili bağlantılı altyapısıyla sürekli internetin içinde yerini alacak, internete bağlanabilmek için farklı bir cihaza ihtiyaç duymayacak. Otomobil, tüm akıllı şehir altyapısı, elektrik şebekesi, cihazlar, evler ve binalar ile iletişim halinde olacak ve yaşamın birçok farklı alanında kullanıcısının yerine düşünen bir asistana dönüşecek. İlerleyen yıllarda, özellikle 5G teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte bağlantılı otomobil akıllı yaşamın merkezine yerleşecek ve mobilite ekosistemi içinde doğacak yeni hizmetler kullanıcıların hayatına değer katan ve kolaylaştıran farklı bir mobilite deneyimi yaşatacak.

Yıkıcı teknoloji ile farklı bir deneyim

Türkiye’nin otomobili, sadece elektrikli, bağlantılı ve akıllı olmasıyla değil, sahip olacağı yenilikçi ve yıkıcı teknolojiler ile de kullanıcılarının otomobil deneyimini farklı bir boyuta taşımayı hedefliyor.

Bu doğrultuda TOGG, dünyada ilk kez Türkiye’nin otomobilinde kullanılmaya başlanacak olan Holografik Asistan teknolojisi için hazırlıklarını sürdürüyor. Bu yenilikçi asistan, sıradan bir sanal gösterge panelinin çok ötesinde bir kullanıcı deneyimi yaşatmak amacı ile ileri göz takip algoritmaları ve holografik üç boyutlu görüntüleme teknolojilerinden faydalanacak. “Holografik Asistan” teknolojisi günümüzde otomobil içerisinde kullanılmakta olan 2 boyutlu ekran teknolojilerinin yerine ilk kez üç boyutlu görüntüleme ve artırılmış gerçekliği getirerek araç içi deneyimini bir sonraki boyuta taşıyacak.

Bu teknoloji sayesinde sürücü gözünü yoldan ayırmadan aracın gösterge ekranında verilen bilgileri görmekle kalmayacak, aynı zamanda yol ve çevre hakkında ihtiyacı olabilecek diğer tüm bilgilere ulaşabilecek. Arttırılmış gerçeklik ve 3 boyut ile zenginleştirilmiş görüntü sayesinde yol tarifi ve diğer sürücü destek sistemlerini daha kolay bir şekilde kullanarak güvenli, konforlu ve interaktif bir sürüş imkanı bulacak.

TOGG bu yıkıcı teknolojinin otomotiv sektöründeki ilk uygulayıcısı olarak kullanıcılarına bu benzersiz sürüş deneyimini sunan ilk mobilite şirketi olmayı hedefliyor.

Editör: TE Bilisim