Hyundai Motor Grubu, sürdürülebilir mobiliteyi yalnızca bir gelecek hedefi değil, bugünün somut bir çözümü olarak hayata geçiren markalardan biri olmayı sürdürüyor. Yaklaşık otuz yıl önce hidrojen yakıt hücreli araçlar üzerine yaptığı ilk yatırımlarla bu alana adım atan Hyundai, bugün geldiği noktada hem binek hem ticari araçlarda hidrojenli mobilitenin standartlarını belirleyen bir küresel lider konumunda.
Markanın bu alandaki öncü rolü, 2013 yılında dünyanın ilk seri üretim yakıt hücreli binek aracı olan ix35 Fuel Cell’in lansmanıyla tanındı. 594 km menzile sahip bu model, Hyundai’nin hidrojen teknolojilerine yönelik uzun soluklu Ar-Ge yatırımlarının ilk somut meyvesi olarak tarihe geçti. Bu başarıyı, 2018 yılında tanıtılan NEXO izledi. Daha uzun menzili (666 km), gelişmiş sürücü destek sistemleri ve akıllı park teknolojileriyle dikkat çeken NEXO, bugün hâlâ dünyanın en çok satan hidrojen yakıt hücreli binek aracı olma unvanını taşıyor.
2025 yılında tanıtılan tamamen yeni NEXO ise Hyundai’nin hidrojen mobilitesindeki iddiasını bir üst seviyeye taşıyor. Yeniden tasarlanan iç mekânı, beş dakikada tamamlanan yakıt ikmaliyle 700 km üzeri hedef menzili, geliştirilmiş aerodinamik yapısı ve ilk kez sunulan çekme kapasitesiyle bu model, sıfır emisyonlu performans açısından bir dönüm noktasını temsil ediyor.
Performans ve aile kullanımı için hidrojenli konseptler
Hyundai’nin hidrojen yolculuğu yalnızca binek otomobillerle sınırlı değil. 2022 yılında tanıtılan ve yüksek performanslı hidrojen konsept otomobili olarak geliştirilen N Vision 74, markanın mühendislik sınırlarını nasıl zorladığını gösteriyor. Retro-fütüristik tasarımıyla 1974 Hyundai Pony Coupe’ye saygı duruşunda bulunan bu model, hidrojen yakıt hücresi ile yüksek güçlü batarya sistemini birleştirerek geleceğin sürdürülebilir spor otomobil vizyonunu somutlaştırıyor.
2024’te tanıtılan INITIUM konsept aracı ise daha geniş kitleleri hedefliyor. ‘Başlangıç’ anlamına gelen Latince bir kelimeden ismini alan INITIUM, uzun menzil, ferah iç hacim ve güçlü motor performansı gibi özellikleriyle aile kullanımına yönelik hidrojenli araçların potansiyelini ortaya koyuyor. HTWO markasının yeni tasarım dili “Art of Steel” ile şekillendirilen INITIUM’un seri üretim versiyonunun 2025’in ilk yarısında tanıtılması planlanıyor.
Ağır ticari araçlar ve toplu taşımada da sürdürülebilirlik hedefi
Hyundai’nin hidrojen vizyonu yalnızca binek araçlarla sınırlı değil; ağır ticari araçlar ve toplu taşıma çözümleri de bu vizyonun ayrılmaz bir parçası. 2020 yılında pazara sunulan XCIENT Fuel Cell, dünyanın ilk seri üretim hidrojenli ağır ticari kamyonu olarak dikkat çekti. Bugün Avrupa’da 16 milyon kilometreyi aşan operasyonel deneyimiyle XCIENT, Hyundai’nin teknoloji güvenilirliğini pekiştiriyor. 2025’te Avusturya’nın başkenti Viyana’da hizmete giren ELEC CITY yakıt hücreli otobüs ise 350 ve 700 bar dolum sistemine sahip ilk model olarak şehir içi toplu taşımada önemli bir sürdürülebilirlik adımı niteliğinde.
HTWO ile tam entegre hidrojen ekosistemi hedefi
Hyundai’nin hidrojen stratejisi, HTWO markası altında mobilitenin ötesine geçerek tam bir hidrojen ekosistemi kurmayı amaçlıyor. Hidrojenin üretiminden depolanmasına, dağıtımından uygulamaya kadar tüm değer zincirine yayılan bu yaklaşım, sadece otomobil sektörüne değil, enerji dönüşümüne de yön veriyor. Atıktan Hidrojene (W2H) gibi düşük karbonlu üretim yöntemleri üzerine yapılan yatırımlar, Hyundai’nin çevresel sürdürülebilirlik konusunda ne kadar kararlı olduğunu ortaya koyuyor.
“Progress for Humanity” vizyonuyla hareket eden Hyundai Motor Grubu, yalnızca bugünün değil, yarının dünyasını da şekillendirmeyi hedefliyor. Otuz yıla yaklaşan hidrojen yolculuğu boyunca elde edilen başarılar, bu vizyonun güçlü bir temele dayandığını gösteriyor.
