İstanbul Üniversitesi (İÜ) Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu’nun kuruluşunun 15’nci yeni binasına geçişinin ise 10’uncu yılı kapsamında “Ulaştırma ve Lojistik Eğitiminin Dünü, Bugünü ve Yarını” adlı bir konferans düzenlendi. Konferansa Galatasaray Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mehmet Şakir Ersoy, Ulaştırma ve Lojistik Yüksek Okulu Eski Müdürü Prof. Dr. Hayri Ülgen, Yrd. Doç. Dr. Gültekin Altuntaş, Okan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Uluslararası Lojistik Bölüm Başkanı Doç. Dr. A. Zafer Acar ve Omsan Lojistik Filo Müdürü Murat Kunduracı konuşmacı olarak katıldı.
ÜLGEN:Bugün benim için son derece mutlu bir gün. Kemal Alemdaroğlu ve Saffet Ulusoy ulaştırma üzerine yüksekokul kurulması üzerine konuşuyordu. O dönemde Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy bütün işi yüklendi. Böylelikle Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy okula müdür olarak atandı. O dönemde hangi dersleri koyacağımız belli değildi ve alan dersleri vermemiz gerekiyordu. Saffet Ulusoy’un ve Çetin Nuhoğlu’nun okulun bugünlere gelmesinde büyük emeği oldu.”
ERSOY: KURULUŞTA BÜYÜK ZORLUKLAR ÇEKTİK Konferansın ilk konuşmasını Galatasaray Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy yaptı. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu’nun çok büyük emeği geçen Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy, okulun kuruluş hikayesini özetledi. 1996 yılında dönemin Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Saffet Ulusoy’un talebi üzerine İstanbul Üniversitesi Senatosu’nun 19 Kasıl 1998 yılında ulaştırma ile ilgili bir okulun açılmasına karar verdiğini belirten Ersoy, 1999 yılında da Bakanlar Kurulu’ndan kararın çıktığını ifade etti. Okulun kurulmasında çok önemli zorlukların çekildiğini ifade eden Ersoy, konuşmasında UND’nin, Serdar Aydıntuğ’un, DAF-Tırsan’ın ve diğer sektör firmalarının ve temsilcilerinin katkılarından bahsetti. Okulun 16 Şubat 2000 yılında Ulaştırma Yüksekokulu olan adının Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu olarak değiştirildiğini hatırlatan Ersoy, 2004 yılında yeni biraya geçişin üniversite-sektör işbirliğinin güzel bir örneğini oluşturduğunu kaydetti.
ÜLGEN: ULUSOY VE NUHOĞLU BÜYÜK EMEK VERDİ
İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu Eski Müdürü Prof. Dr. Hayri Ülgen ise şunları söyledi: “Bugün benim için son derece mutlu bir gün. Kemal Alemdaroğlu ve Saffet Ulusoy ulaştırma üzerine yüksekokul kurulması üzerine konuşuyordu. O dönemde Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy bütün işi yüklendi. Böylelikle Prof. Dr. Mehmet Şakir Ersoy okula müdür olarak atandı. O dönemde hangi dersleri koyacağımız belli değildi ve alan dersleri vermemiz gerekiyordu. Saffet Ulusoy’un ve Çetin Nuhoğlu’nun okulun bugünlere gelmesinde büyük emeği oldu.” Okan Üniversitesi Uluslararası Lojistik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Avni Zafer Acar da konuşmasında Türkiye’deki lojistik okullarının durumunu değerlendirdi. Doç. Dr. Avni Zafer Acar konuyla ilgili şunları anlattı: “1999 yılında bu okul kurulduktan sonra lojistik sektörüne nitelikli elemanlara ihtiyaç duyuldu. Ardından vakıf üniversiteleri de buraya el attılar. Peki ne oldu? Şu an 27 tane üniversitede 4 yıllık bölüm mevcut. Ama bunların adları birbirlerinden farklı. Yani bir karışıklık var. 2013 yılı itibarıyla kamuda 5 üniversitede toplam 479 kişilik kontenjan dolu. Vakıf üniversitelerinde bin 776 kontenjanlı 4 yıllık bölüm var ve şu an bunların yüzde 75’i doldu. 2 yıllık ise 108 üniversitede 124 tane bölüm var. Bunlarda da toplam 8 bin 500 kontenjan var. Şu an Türkiye’deki lojistik bölümlerinde 453 tane öğretim üyesi bulunuyor. Nedense hep karşımıza 15 tane hoca çıkıyor. Dersler noktasından baktığımızda 143 tane lisansta 98 tane de önlisans da birbirinden apayrı dersler var. Sektörün lojistik bölümünden mezun bütün öğrencilerden memnun olduğu söylenemez. Lojistikte matematiğin kullanıldığı konularda eksiklik var.”
ALTUNTAŞ: ÖĞRETİM ÜYESİ SIKINTIMIZ VAR
İÜ. Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Gültekin Altuntaş ise yaptığı sunum eşliğinde şu konulara değindi: “Türkiye’de lojistik sektörü bizim okulumuzun kurulması ile başlamıyor. Branş bağlamında meslek eğitimi yapan alanlar var. Lojistik okulumuzun kurulması ile Türkiye’de bu alanda lisans ve önlisans eğitiminde artış oldu. Program sayısı ne yazık ki çoğalıyor. Çoğalması demek nitelik açısından iyi demek değil. Çoğalması demek bir taraftan istihdam sorunu yaratacak demek.” Ulaştırma Bakanlığı’nın kendilerine bir vizyon çizmediğinden yakınan Altuntaş, şöyle devam etti: “Biz aslında hizmet alan taraftan mı hizmet veren taraftan mı bakacağız? Burada bir sıkıntı var. Temel problemlerimizden biri de öğretim üyesi sıkıntısı. Lojistik hocasıyım dediğiniz zaman temelde bir sıkıntı var. Çünkü lojistik doçenti olamıyorsunuz. YÖK’le böyle bir sıkıntımız var. YÖK’ün lojistiği bir bilim olarak kabul etmesi ve önümüzü açması gerekiyor.” için de sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Altuntaş, “Uzaktan eğitimle ilgili çalışmalar artırılmalı. Artık küresel rekabetten söz ediyoruz, yerel diye bir şey kalmadı. Bilgi bombardımanı altındayız. Taşıma altyapıları sürekli değişiyor. Son zamanda sürdürülebilirlik diye bir kavram çıktı. Artık çevreci ve yeşil kısma lojistikte dikkat edilmesi gerekiyor. Lojistik, lojistik okumayan insanlarla bir yere getirilmeye çalışılıyor.” diye konuştu. Lojistik mezunlarından uzun vadede beklentilerine de değinen Altuntaş, “Çok büyük kültür şokuna uğramamalı. Yasal prosedürleri öğrenmeli. Lojistik sektörü mezunu teknolojiyi bilmek zorunda, teknolojiyi iyi bilmeli. Sektörde beklenmeyen şoklara dayanıklı profesyonellere ihtiyaç var.” dedi.
KUMBARACI: YABANCI DİL SORUNU BÜYÜK
Omsan Lojistik Filo Müdürü Murat Kumbaracı ise lojistik eğitimindeki yabancı dil sorununun altını çizdi. Uzmanlaşmanın da büyük önem taşıdığını kaydeden Kumbaracı, “2013 yılında yapılan bir araştırmada lojistik bölümlerinden mezun olup da lojistik sektöründe çalışanların oranının yüzde 20. Mezunlar arasında yabancı dil ile ilgili sorunun hala devam ettiğini kaydetti. Diğer önemli konunun uzmanlaşma olduğuna değinen Kumbaracı, şunları söyledi: “Lojistik eğitimi veren üniversitelerimizde olmazsa olmaz dersler okutulmak zorunda. Örneğin ben filo yöneticisiyim, filo yöneticisi dersi, kombine taşımacılık, karayolu taşımacılığı alanlarda uzmanlaşma olursa derdimize derman olur. Öğrenciler, staja geliyorlar süper ama işi sahiplenmek gerekiyor. İşe sahipleneceksin ki o da sana sahiplensin. Mezun olanların hepsi beyaz yakaya yönelik eğitim alıyor. Ancak lojistik sektöründe çalışanların önemli bir kısmı sürücüler. Bu konuda da bir şeyler yapmak gerekiyor. Belki bir sürücü akademisi kurabiliriz. Böylece firmaları bu konuda rahatlatabiliriz. Bu konuda İşkur ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile işbirliği yapılabilinir.”