"ALMANYA İLE YAŞANAN GERİLİM, OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜ KISA VADEDE ETKİLEMEZ" Türkiye ve Almanya’nın özellikle otomotiv sektörü başta olmak üzere büyük bir ticari ilişki geçmişine sahip olduğunu belirten Kanca, “Türkiye’de 6 bin Alman şirketi, 60 bin kişiye istihdam sağlıyor. 3 milyon Türk vatandaşı ise Almanya’da yaşıyor, yatırım yapıyor ve Alman ekonomisine katkı sağlıyor. Biz otomotiv işkolu olarak Almanya’ya ağırlıklı parça-aksam (yani araç değil) ihracatı yapıyoruz, Almanya ise bize ağırlıklı olarak araç satışı gerçekleştiriyor. Yani iki ülke de birbirleri için vazgeçilmeyecek birer pazar” ifadesinde bulundu. Alman Hükümetinin otomotiv sektörüne herhangi bir yaptırım uygulayacağını düşünmediklerini belirten Kanca, “Böyle bir radikal uygulamayı gerektirecek durum ortada yok. Bugüne kadar sırf siyasi gerginlik var diye bir ülkeye yaptırım uygulamak anlamında benzer bir uygulama hatırlamıyorum. Ama böyle şeylerin konuşulmasının bile tabi ki iş hayatına etkisi olur. Bu etki de kısa vadede ciddi bir sonuç yaratmaz, zira Türk otomotiv sanayi olarak, müşterilerimizle uzun vadeli sözleşmelerimiz var. Alman müşterilerimizin, Türk tedarikçilerden kısa vadede parça alımını azaltması beklenmez; ancak gerginliğin devamı, orta vadede iki ülkenin şirketlerinin de diğer taraf ile sözleşmelerini yenileyip yenilemeyeceğini gündeme getirir. Gerginlik ve karşılıklı ticari kısıtlamalar sadece Türkiye’ye de zarar vermez. Ülkeler arasındaki olumsuzluklardan her iki taraf da belli ölçüde etkilenir” diye konuştu.
“AB’ye motorlu taşıt ihracatında ilk sırada Türkiye yer alıyor”
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD), ihracat rakamlarını açıkladı.
Bunlar da ilginizi çekebilir