SON DAKİKA

Yenilikçi kent ulaşım sistemleri için sürdürülebilir mobilite kürsüsü kuruldu 

“GSÜ-SMİ Sürdürülebilir Mobilite Kürsüsü” akıllı kent hareketliliği ve tedarik zincirlerine katkı sağlayacak. 

Abone Ol

Galatasaray Üniversitesi ile Sürdürülebilir Mobilite İnisiyatifi Derneği (SMİ) arasında imzalanan protokol ile kurulan “GSÜ-SMİ Sürdürülebilir Mobilite Kürsüsü” akıllı kent hareketliliği ve tedarik zincirlerine katkı sağlayacak.

Sürdürülebilir Mobilite İnisiyatifi Derneği (SMİ) ile Galatasaray Üniversitesi, ulaşım sistemlerinin entegrasyonuna katkı sağlamak ve inovatif çözümler geliştirilmesine fırsat yaratmak; kentleşme, aşırı trafik yoğunluğu ve çevre kirliliğinin yol açtığı iklim krizine çözüm üretmek amacıyla güçlerini birleştirdi.

Ortak protokolle kurulan ‘’GSÜ-SMİ Sürdürülebilir Mobilite Kürsüsü’’ bünyesinde, insan ve çevre odaklı ulaşım sisteminin geliştirilmesine yönelik endüstri-üniversite iş birliği ile akıllı ulaşım sistemi altyapılarının geliştirilmesi amacıyla çalışmalar yapılacak. Sürdürülebilir akıllı hareketliliğin sağlanması, yaşanabilir çevre ve bilinçli toplum oluşturulması, veri paylaşımı ve güvenliğinin sağlanması amacıyla araştırmalar yürütülecek.

Bu kapsamda Sürdürülebilir Mobilite İnisiyatifi Derneği (SMİ)’nin Galatasaray Üniversitesi ile imzaladığı protokol, ulaşım sistemlerinin entegrasyonuna katkı sağlamak, akıllı ve yenilikçi çözümler geliştirilmesine fırsat yaratmak amacı ve kentleşme, aşırı trafik yoğunluğu ve çevre kirliliğinin yol açtığı iklim krizine çözüm üretme hedefi ile araştırma-geliştirme faaliyetlerinde bulunulmasını ve tedarik zincirlerine yönelik çalışmaların gerçekleştirilmesini hedefliyor.

GSÜ Rektörü Prof. Dr. E. Ertuğrul Karsak: “Türkiye’den Akdeniz Bölgesi Ülkelerine açılacak bir platform oluşturduk.” 

Protokol imza töreninde açılış konuşmasını yapan Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. E. Ertuğrul Karsak; “Bu iş birliği ile kurduğumuz platformun, Türkiye özelinden yola çıkarak özellikle Akdeniz bölgesindeki ülkeleri kapsayan hava, deniz ve kara ulaşım modlarının bireysel ve bir arada etkin kullanımına yönelik sürdürülebilir ve yenilikçi mobilite çözümlerinin ileri veri analitiği, simülasyon ve optimizasyon teknikleri ile oluşturulması için gerekli bilgi birikimini sağlaması planlanmaktadır.” dedi.

SMİ Kurucu Başkanı Hakan Doğu: “Start-up ve tedarikçi zincirlerini destekleyeceğiz.” 

Sürdürülebilir Mobilite İnisiyatifi (SMİ) Kurucu Başkanı ve Renault Group Türkiye CEO’su Hakan Doğu ise yaptığı konuşmada “Sürdürülebilir, entegre ve akıllı ulaşım için bir araya geldik. Bir inisiyatif olarak çıktığımız yolda Kasım 2022’de dernekleştik. Önceliğimiz, geleceğimiz için bir mobilite altyapısı oluşturmak. Bu; teknoloji, sürdürülebilir politikalar ve kültür gibi tüm etkenleri göz önünde bulunduran multidisipliner bir yaklaşım gerektiriyor. Bu çözüm arayışı için üniversiteler, girişimciler, özel sektör, belediyeler, STK'lar ve uluslararası kuruluşları bir araya getirerek sürdürülebilir hareketliliği sağlamak için veri güdümlü fikirlerin ve ürünlerin oluşmasını destekleyeceğiz. Burada çözümün veri temelli olduğunu biliyor; start-up ve tedarik zincirlerinin otomasyonları geliştiren çalışmalarını destekliyoruz. Bu nedenle Galatasaray Üniversitesi ile ortak kuracağımız kürsü sayesinde çok boyutlu çalışma fırsatımız olacak.” dedi. 

İklim krizi odağında faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası paydaşların bir araya geldiği imza töreninin ardından düzenlenen “Sürdürülebilir Mobilite Eko-Sistemine Bakış” panelinde akıllı ve yenilikçi çözümler konuşuldu.

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Alptekin’in moderatörlüğünü yaptığı panelde, Envisa Başkanı ve SMİ YK ve Kurucu üyelerinden Ayçe Çelikel ve Solvoyo İnovasyon Lideri Ömer Bakkalbaşı konuşmacı olarak yer aldı.

Panelde Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Alptekin yaptığı konuşmasında, “Sürdürülebilir Mobilite Kürsüsü altında, paydaşlarımızla gerçekleştireceğimiz iş birliği faaliyetleri ile ulaşım sistemlerinin entegrasyonuna katkı sağlamak, akıllı ve yenilikçi çözümler geliştirilmesine fırsat yaratmak amacı ve kentleşme, aşırı trafik yoğunluğu ve çevre kirliliğinin yol açtığı iklim krizine çözüm üretme hedefi ile araştırma-geliştirme faaliyetlerinde bulunulması ve tedarik zincirlerine yönelik çalışmaların gerçekleştirilmesini planlamaktayız.” dedi.

Panelde, mal hareketlerinin lojistiğine dikkat çeken Ömer Bakkalbaşı, “Kapsamında paketleme ve nakliye seçimlerini de barındıran mal hareketleri lojistiğinin, karbon ayak izine önemli bir katkısı vardır. Bitmiş ürünün karbondioksit emisyonunun yaklaşık %90'ı tedarik zincirinde üretilir. Hem nakliyecilerin hem de nakliyecileri üretim-dağıtım için kullanan şirketlerin liderlerinin sürdürülebilirlik konusunda sorumlulukları vardır.” dedi.

Panelde havacılık sektörünün net sıfır hedefindeki önemini vurgulayan Envisa Başkanı ve SMİ YK ve Kurucu üyelerinden Ayçe Çelikel ise yaptığı açıklamada: “Taşımacılık, dünya çapında sera gazı emisyonlarının neredeyse beşte birinden sorumlu ve küresel ısınmanın en büyük nedenlerinden biri. Taşımacılığın neden olduğu kirliliğin %2-3’ü havacılık faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Havacılık sektörüne gelen talebin önümüzdeki yıllarda artmaya devam etmesi beklenmektedir. İklim değişikliğinin en zararlı etkilerinden kaçınmak için dünyanın 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşması gerekiyor.” dedi.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Rakamlarla Mobilite: 

  • 2050 yılına kadar dünya nüfusunun %70'inden fazlası şehirlerde yaşayacak.
  • Kentlerde yaşayan nüfus 2050’ye kadar 2,5 milyar artacak.
  • Dünya Sağlık Örgütü, temel kirleticilerin güvenli seviyeleri aştığına dikkat çekiyor.
  • Aşırı trafik yoğunluğu ve çevre kirliliği oluşturuyor. Bu da, iklim değişikliğini ve insan sağlığını etkiliyor. 
  • Her yıl yaklaşık 7 milyon insan hava kirliliğinin sebep olduğu hastalıklardan hayatını kaybediyor. Bu, trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısından beş kat daha fazla insan demek. 
  • Kötü hava kalitesinin küresel sağlık üzerindeki ekonomik kaybı, dünya ekonomisinin yüzde 4.8’ini (5,7 trilyon ABD doları) buluyor.