Mercedes-Benz elektrikli dönüşüm ve müşteri deneyimi odağıyla liderliğini sürdürüyor Mercedes-Benz elektrikli dönüşüm ve müşteri deneyimi odağıyla liderliğini sürdürüyor
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD’ın Sektörel İlişkiler Departmanı'ndan Sektörel İlişkiler Müdürü Alperen Güler’in imzasını taşıyan UTİKAD Lojistik Sektörü Raporu 2019’da lojistik sektörünün büyüklüğü de ele alındı. Lojistik sektörünün küresel büyüklüğünün 5 trilyon ABD Doları’nı aştığı, 2018-2026 yılları arasında yıllık bileşik büyümenin yüzde 7,4 oranında gerçekleşeceğinin kabulü neticesinde 2026 yılında küresel lojistik pazarının büyüklüğünün 16,445 milyar ABD Doları’na ulaşacağı tahmin ediliyor. UTİKAD Lojistik Sektörü Raporu 2019, UTİKAD Sektörel İlişkiler Departmanı'ndan Sektörel İlişkiler Müdürü Alperen Güler’in imzasını taşıyor. Türkiye lojistik pazarının büyüklüğü 500 milyar lirayı aştı Söz konusu raporda yapılan saptamalar şöyle: "Ulaştırma ve Depolama faaliyet kolu sınıflandırması yolcu taşımacılığı faaliyetlerini de içerdiği için doğrudan yüke ilişkin olarak lojistik sektörün büyüklüğünü sunmakta yetersiz kalmaktadır. Bu sebeple lojistik sektörüne yönelik değerlendirmelerde büyük oranda varsayımlardan yola çıkılmaktadır. Gerek sektörde gerekse akademide kabul gören yaklaşım, lojistik sektörünün GSYH içerisinde yaklaşık olarak yüzde 12 oranında pay sahibi olmasıdır. Bu büyüklük içerisinde yüzde 50’nin doğrudan lojistik hizmet sağlayıcı firmaların faaliyetlerinden, diğer yüzde 50’nin ise mal ticareti yapan firmaların kendi bünyelerinde gerçekleştirdiği lojistik faaliyetlerden kaynaklandığı kabul edilmektedir. Bu kapsamda 2018 yılında GSYH 3 trilyon 700 milyar 989 milyon TL’ydi. 2018 yılında lojistik sektörünün büyüklüğü 444 milyar TL olarak kabul edildi. 2019 yılı için GSYH verileri henüz açıklanmadı ama önümüzde yol gösterici olarak kabul edebileceğimiz bir tahmin bulunmaktadır. Sonbaharda yayınlanan Yeni Ekonomi Programı’n göre 2019 yılında GSYH 4 trilyon 269 milyar TL olarak tahmin edilmektedir. Bu kapsamda lojistik sektörünün büyüklüğünün 2019 yılında 500 milyar TL’yi aşmış olduğu söylenebilir. Demiryolu yine en düşük paya sahip Deniz yolu taşımacılığı değer bazında hem ithalat hem de ihracatta en büyük paya sahiptir. 2009 yılından 2019 yılının üçüncü çeyreğine kadar olan dönemde İthalat taşımalarında deniz yolu yüzde 65-70 arasında bir pay almaktadır. Aynı dönem içerisinde karayolunun payı ise ithalatta azalan bir seyir izlemekle beraber yüzde 20’ye yakın oranda ithal yükleri karayolu ile taşınmaktadır. Havayolu taşımacılığı ise karayolunun tersine 2009 yılından itibaren ithalat taşımalarında payını artırmaktadır. Demiryolunun ithalattaki payı ise 2012 yılından itibaren yüzde 1’den azdır. İhracatta deniz yolu ile taşınan yüklerin değer bazında oranı 2009 yılından itibaren artmaktadır ve 2009 yılında yüzde 47,05 olan pay, 2019 yılının üçüncü çeyreği sonunda yüzde 62,42 olmuştur. Deniz yolu ihracatının artış gösteren payının tam tersi bir seyir karayolu ile taşınan ihracat yüklerinde gözlemlenmekte olup 2009 yılında toplam ihracat taşımalarında karayolunun yüzde 42,30 olan payı azalma eğilimi sonucunda 2018 yılında yüzde 28, 2019 yılının üçüncü çeyreği sonunda ise yüzde 28,59’dur. İncelenen dönemde havayolunun ihracat taşımaları içerisindeki payına yönelik herhangi bir eğilim tespit etmek mümkün olmamakla birlikte payı, 2011 yılında en düşük oran olan yüzde 6,42, ertesi yıl 2012’de en yüksek oran olan yüzde 14,40 arası değişim göstermektedir. Demiryolunun ihracat taşımalarında da yine en düşük payı aldığı ve incelenen dönem içerisinde en yüksek pay olan yüzde 0,93 gerçekleşen 2011 yılı dahil tüm yıllar içerisinde ihracattaki payının yüzde 1’den az olduğu görülmektedir. Ağırlık bazında yapılan incelemelerde en büyük pay deniz yolunun İthalat ve ihracatta taşınan yüklerin ağırlığı bazında yıllar içerisinde belirginleşen bazı eğilimler de göze çarpmaktadır. Ağırlık bazında ihracat taşımalarında deniz yolu, 2018 yılı sonunda yüzde 78,25 oranında pay sahibidir ve bu oran 2019 yılının üçüncü çeyreği sonunda yüzde 80,15 olmuştur. İncelenen dönemin başından itibaren deniz yolunun ağırlık bazında ihracattaki oranının artış eğiliminde olduğu görülmekle beraber bu eğilimin tam tersi karayolu taşımalarında gözlemlenmektedir. 2009 yılında yüzde 25,24 olan ağırlık bazında karayolu ihracat taşımaları 2015 yılı itibarıyla oransal azalma göstermektedir: 2018 yıl sonunda ağırlık bazında karayolu ihracat taşımalarının payı yüzde 20,44 iken bu oran 2019 yılının üçüncü çeyreği sonunda yüzde 18,54 olmuştur. Demiryolu ihracat taşımaları ise değer bazında olduğu gibi en küçük payı almaya ağırlık bazında da devam etmektedir. 2009 yılında ihracatta yüzde 1,15 olan demiryolu taşımacılığının payı takip eden tüm yıllarda, ithalatta ise incelenen dönemin tamamında yüzde 1’in altındadır. Havayolu ile ithalatı yapılan bir kilogramlık yükün değerinde rekor artış Raporda her taşıma moduyla taşınan yükün ortalama değerine ilişkin verilere de yer verildi. Havayolu ile ithal edilen 1 kilogram yükün değerinin 2019 yılının 3’üncü çeyreğinin sonunda 258.49 ABD Doları bulduğuna dikkat çekildi. 2015 yılı için aynı değer 153.76 ABD dolarıydı. 5 yıl içerisindeki havayolu ile ihracatı yapılan bir kilo yükün değeri yaklaşık yüzde 68 artış gösterdi. 2019 yılının üçüncü çeyreğinde havayolu ithalat yükü, kilogram başına ortalama değeri 11,51 ABD Doları olan ihracat yükünden yüzde 22,5 daha değerli. Tabii havayolu kadar trajik olmasa da benzer bir durum karayolu için de geçerli. İthal ettiğimiz 1 kilogram yük ortalama olarak, karayolu ihraç ettiğimiz yüklerden her zaman daha pahalı. Bu durum yerli sanayinin ve üretim sektörünün evrilmesi gereken noktayı da gözler önüne sermektedir."